AHMET ALPONAT, ANIL ÇUBUKÇU, NEŞET NURİ GÖNÜLLÜ, ZAFER CANTÜRK, OĞUZ ÖZBAY

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi ABD, İZMİT

Özet

Amaç: Bu çalışmada minisite kolesistektomi tekniği, avantajları ve endikasyon sınırlarının irdelenmesi hedeflenmiştir,

Durum değerlendirilmesi: Teknolojideki gelişmelerle laparoskopik cerrahide kullanılan enstrümanların çapları 2 milimetreye kadar küçültülebilmiştir. Bu enstrümanlarla yapılan laparoskopik ameliyatlarda daha iyi kozmetik sonuçlar ve daha az travma beklentisi mevcuttur.

Yöntem: Şubat 98-Temmuz 99 tarihleri arasında 22 hastaya minisite kolesistektomi tekniği denenmiştir. Standart laparoskopik kolesistektomideki lokalizasyonlarına yerleştirilen 1 adet 10mm (umbilikus) ve 3 adet 2 mm'lik port (sağ subkostal bölgede) ile ameliyat gerçekleştirilmiştir,

Çıkarımlar: Toplam 22 hastanın 4'ü ilk diagnostik laparoskopiden sonra safra kesesi etrafındaki ciddi yapışıklıklar ya da kese duvarının kalın olmasından dolayı çalışmadan çıkarıldı. Tekniğe uygun olarak düşünülen 18 hastanın 15'inde ameliyat bu teknikle tamamlanabildi. Ortalama yaş 46.7 (23-78) olup kadın / erkek oranı 13:2 idi. Ortalama ameliyat süresi 74.9 dakika (45-110) idi. Kontrol edilemeyen kanama nedeniyle 2, anatominin yeterince ortaya konulamaması nedeniyle l hastada olmak üzere toplam 3 hastada standart laparoskopik kolesistektomiye dönüldü ve ameliyatlar bu teknikle tamamlandı.

Sonuçlar: Minisite kolesistektomi, bu teknikte kullanılan 2 mm'lik enstrümanlara ait bazı dezavantajlar nedeni ile ancak seçilmiş hastalarda uygulanabilir bir teknik olarak görülmektedir. Ancak bu dezavantajların teknolojideki aşamalarla ve bu teknikte deneyim kazanıldıkça azalacağını düşünüyoruz.Kozmetik sonuçları hem cerrahlar hem de hastalar tarafından mükemmel olarak değerlendirildiği için daha iyi kozmetik sonuç beklentisi olan özellikle genç hanım hastalarda iyi bir alternatif olarak düşünülebilir.

Anahtar Kelimeler: MİNİSİTE KOLESİSTEKTOMİ