DÜŞÜK MOLEKÜL AĞIRLIKLI HEPARİN (ENOKSAPARİN) İLE PROKSİMAL DERİN VEN TROMBOZU TEDAVİSİ (ERKEN SONUÇLARIMIZ)
MEHMET KURTOĞLU, KEMAL DOLAY, RECEP GÜLOĞLU, CEMALETTİN ERTEKİN, AHMET NECEFLİ
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi ABD İSTANBUL
Özet
Amaç: Derin ven trombozu tedavisinde düşük molekül ağırlıklı heparinin etkinliğini ve güvenilirliğini değerlendirmek.
Durum Değerlendirmesi: Heparin ve oral antikoagülan ile tedaviye rağmen derin ven trombozlu hastalarda ölümle sonuçlanabilen pulmoner emboli (PE) ve tekrarlayan derin ven trombozuna (DVT) bağlı kronik venöz yetmezlik gelişebilmektedir. Ayrıca yüksek doz heparin ve oral antikoagülan tedavi major kanamaya ve nadir olarak şiddetli trombositopeniye sebep olmaktadır. Son yıllarda DVT tedavisinde düşük molekül ağırlıklı heparinler (DMAH) önerilmektedir.
Yöntem: Ekim 1996 ve Nisan 1998 tarihleri arasında kliniğimizde, DVT tanısıyla tedavi gören 100 hasta çalışma kapsamına alındı. Hastaların tamamında dupleks sonografi ile tanı konuldu. Enoksaparin 2mg/kg/gün (200 unite anti-factor Xa) iki doz halinde subkutan olarak başlandı ve 5 gün devam edildi. Tedavinin 2.günü warfarin 2x10 mg dozunda başlandı ve 3 ay boyunca, INR 2.5-3 olacak şekilde devam edildi. PE ve kanama komplikasyonu açısından hastalar takip edildi. Her hastada antitrombin-III (AT-III), protein C, protein S, aminokardiolipin antikorları (ACA) bakıldı. Hastalar diz altı varis çorabı ile taburcu edildi ve 10 günde bir INR bakıldı.
Çıkarımlar: Kırksekizi (%48) erkek, 52'si (%52) kadın olan hastaların yaş ortalaması 51 dir (değişim;16-82). Trombüs 89 hastada (%89) iliofemoropopliteal yerleşimli, 11 hastada (%11) popliteal yerleşimliydi. AT III 11 vakada, Protein C 13 vakada düşük saptandı. Phlegmasia cerulae dolens'li bir hastada venöz tromboembolektomiye rağmen sınırlı amputasyon gerekti. Bir hafta sonraki kontrol duplekste hiçbir olguda trombüs uzaması görülmedi. 17 hastada trombüs küçülmesi gösterildi. Biri dışında, hastalar klinik iyileşme gösterdi. Enoksaparine bağlı kanama gözlenmedi ancak, 5 (%5) hastada warfarine bağlı kanama gözlendi. İki (%2) hastada pulmoner emboli gelişti. Dilate kardiyomiyopatili bir hasta kaybedildi.
Sonuçlar: DVT tedavisinde DMAH olan enoksaparinin günlük laboratuar takibi gerektirmeden güvenle kullanılabileceğini, kolay uygulanabilen ve etkili bir yöntem olduğunu düşünmekteyiz.
Anahtar Kelimeler: DERİN VEN TROMBOZU, DÜŞÜK MOLEKÜL AĞIRLIKLI HEPARİNLER, ENOKSAPARİN