RECEP GÜLOĞLU, ALİ ŞAHİN, ALİ KOCATAŞ, CEMALETTİN ERTEKİN, ÖMER TÜREL

İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İlk ve Acil Yardım Anabilim Dalı, İSTANBUL

Özet

Amaç: Duodenal yaralanmalı olgularda erken tanının önemini ve en uygun cerrahi girişimi araştırmak.

Durum Değerlendirmesi: Travmatik duodenum yaralanmaları nadir rastlanılan ancak tanıdaki gecikmeye bağlı mortalite ve morbiditesi yüksek olan bir karın içi yaralanma tipidir. Bu yazıda 40 olguluk duodenal yaralanma serisinde tanı ve tedavi yöntemleri ve komplikasyonlar açısından olgular incelenmiştir.

Yöntem: 1986-1996 yılları arasında İstanbul Tıp Fakültesi İlk ve Acil Yardım Anabilim Dalı'na başvuran duodenal yaralanmalı 40 olgu retrospektif olarak değerlendirildi.

Çıkarımlar: Kadın/erkek oranı 7/1 ve yaş ortalaması 27.4 olan serideki olguların 15'i ateşli silah yaralanması, 14'ü delici aletle yaralanma, 8'i trafik kazası, 3'ünün düşme ifadesiyle kliniğe getirildiği saptandı. 21 olguya primer tamir + dekompresyon, 15 olguya primer tamir, 2 olguya serozal yama, 1'er olguya da pilorik ekslüzyon + gastrojejunostomi ve duodenojejunostomi uygulandı. 5'i primer tamir + dekompresyon, 1'i primer tamir uygulanan olgularda olmak üzere 6 olguda duodenal fistül geliştiği saptandı, 6 olgu çeşitli nedenlerle kaybedildi.

Sonuç: Duodenal yaralanmalı olgularda erken tanı ve yaralanmanın derecesine göre uygulanacak cerrahi yöntemin mortalite ve morbidite üzerine etkili olduğu anlaşıldı. En uygun yöntemler olarak basit yaralanmalarda primer tamir, ileri dereceli yaralanmalarda ise ek olarak serozal yama veya pilorik ekslüzyon gibi diğer girişimlerin uygulanması gerektiği, eklenecek dekompresif yöntemlerin duodenal fistül riskini artırdığı kanısına varıldı.

Anahtar Kelimeler: DUODENAL YARALANMA, DUODENAL FİSTÜL