DUODENAL ÜLSERLERDE HELİKOBAKTER PİLORİ ERADİKASYON VE RE-ENFEKSİYONU
SADIK YILDIRIM, ADİL BAYKAN, MURAT ÖZDEMİR
Şişli Etfal Hastanesi 1.Cerrahi Kliniği, İSTANBUL
Özet
Amaç: Bu çalışmada Helikobakter Pilori pozitif duodenal ülserli hastalarda bizmut subsalisilat, metronidazol ve amoksisilin (B+M+A) içeren üçlü tedavi ile omeprazol ve amoksisilin (O+A) içeren ikili tedavinin helikobakter eradikasyonundaki etkinliğini ve re-enfeksiyon oranlarını kıyaslamayı amaçladık.
Durum Değerlendirilmesi: Peptik ülserlerin güncel tedavisi, semptomları ortadan kaldırmak ve nüksleri önlemektir, Anti-helikobakter tedavisi ile nükslerin anlamlı olarak azaltıldığı gösterilmiştir (1, 2, 3, 4, 5). Helikobakter pilori eradikasyonu amacı ile birçok tedavi kombinasyonları uygulanmaktadır. Çeşitli tedavi modaliteleri arasında eradikasyon ve re-enfeksiyon oranlan bakımından farklılıklar gözlenmektedir.
Yöntem: Bu prospektif çalışmada, Şubat 1992 ile Mart 1996 tarihleri arasında helikobakter pilori infeksiyonu endoskopik biopsi ile belirlenen 343 duodenal ülserli hasta Grup 1 (n=230) ve Grup II (n=113) olarak ayrılmış, ilk gruba B+M+A, ikinci gruba ise O+A tedavisi uygulanmıştır. Her iki gruba iki hafta süren tedaviden 2 hafta sonra tekrar endoskopi yapılmış, alınan antral biopsi materyelinde helikobakter pilori aranmıştır. Negatif bulunanlara anti-helikobakter tedavisinden 8 hafta sonra tekrar endoskopik inceleme yapılmış, yine negatif bulunanlar ise 28. hafta tekrar endoskopik muayeneye çağrılmışlardır. Bu muayenelerde antral örneklerde helikobakter pilori aranmış ve ülser iyileşmesi gözlenmiştir.
Çıkarımlar: İki hafta süren anti-helikobakter tedavilerinden 2 hafta sonra Grup I 'deki hastaların %78 (n=181) inde, Grup II dekilerin ise %68 (n=77) sinde helikobakter pilori negatif bulundu. Tedaviden 8 hafta sonra bu oranlar sırasıyla %70 (n=128) ve %42 (n=33) ye düştü (p<0.05), Helikobakter pilori negatif olanların 28 hafta sonraki kontrollerinde bu oran her iki grup için sırasıyla %67 (n=86) ve %12 (n=4) dir (p<0.05). Ülser iyileşmesi 2. haftada Grup I de %18 (n=42) iken Grup II de %24 (27) bulunmuştur (p=0.30). Kümülatif re-enfeksiyon oranı ise 28 hafta sonra Grup I de %52, Grup II deki hastalarda ise %94 bulunmuştur (p<0.05).
Sonuç: iki grubun iki hafta sonra anti-helikobakter etkinliği arasında anlamlı fark olmamasına karşın 8 ve 28. haftalarda B+M+A tedavisi anlamlı olarak üstünlük göstermektedir. Anti-ülser etkinliği bakımından famotidin kullanımından önceki dönem olan 2. haftada iki grup arasında saptanan farklılık istatistiksel anlam taşımamaktadır. Bu sonuçlara göre O+A tedavisinin helikobakter eradikasyonu yönünden etkinliği B+M+A tedavisine kıyasla anlamlı olarak düşüktür. Her iki grupta re-enfeksiyon oranı yüksek ancak üçlü tedavide diğerine göre daha düşüktür. Re-enfeksiyonun gerçekte inaktive edilen ajanın tekrar ortaya çıkması (rekrüdesens) durumu olması mümkün görülmektedir.
Anahtar Kelimeler: ANTİ-HP, ERADİKASYON, RE-ENFEKSİYON