NÜVİT DURAKER1, BAYRAM KAYA1, ÖZDEN ÖZ CALAY2

1SSK Okmeydanı Eğitim Hastanesi, 3. Cerrahi Kliniği, İSTANBUL
2İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Biyoistatistik Bilim Dalı, İSTANBUL

Özet

Amaç : Meme kanserinde flov sitometrik DNA indeksi (Dİ) ve sentez fazı fraksiyonu (SFF) bileşiminin prognostik değerini araştırmak.

Durum Değerlendirmesi: Meme kanserinde DNA ploidinin prognostik öneminin olmadığı genellikle kabul edilmektedir. SFF'nun değerli bir prognostik faktör olduğu benimsenmekle birlikte. Önemi olmadığını belirten çalışmalar da vardır. Dİ ve SFF bileşiminin prognostik değerini inceleyen araştırma sayısı ise azdır.

Yöntem: 78 hastanın parafin bloklarından flov sitometrik inceleme yapıldı. Dİ > olan anöploid grubun Dİ ortalaması (1.72) hesaplandı. Diploid ve anöploid olguların SFF ortalamaları ayrı ayrı bulunarak her iki gruptaki olgular düşük ve yüksek SFF gruplarına ayrıldı. Hastalan iyi ve kötü prognoza sahip gruplara ayırabileceği varsayımıyla Dİ ve SFF ile iki bileşim modeli oluşturuldu. A modelinde Dİ=1 ve SFF düşük olanlar iyi prognoz grubu, Dİ > 1 ve SFF yüksek olanlar kötü prognoz grubu kabul edildi. B modelinde iyi prognoz grubu değişmezken kötü prognoz grubuna Dİ >1.72 ve SFF yüksek olanlar alındı.

Çıkarımlar: Tek değişkenli analizde 2 cm ve daha küçük tümörlerde ve aksilla negatif olgularda hastalıksız sağkalım anlamlı olarak daha iyi idi; Dİ ve SFF prognostik öneme sahip değildi, A modelinde gruplar arasında prognoz farkı yokken; B modelinde iyi prognoz grubunda hastalıksız sağkalım 85.7 ay, kötü prognoz grubunda 42.9 ay idi (p=0.016). Çok değişkenli Cox Regresyon Testi'nde tümör büyüklüğü yanında B modeli de bağımsız prognostik öneme sahipti (p=0.04).

Sonuçlar: Meme kanserinde Dİ ve SFF'nun tek başlarına kullanıldıklarında prognostik değeri yokken, bileşimleri bağımsız prognostik öneme sahiptir ve buna dayanarak hastalar düşük ve yüksek risk gruplarına ayrılabilir.

Anahtar Kelimeler: MEME KARSİNOMU, DNA İNDEKSİ, SENTEZ FAZI, HASTALIKSIZ SAĞKALIM