OSMAN ARTUNÇ1, İRFAN COŞKUN2

1Hava Hastanesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Etimesgut/ANKARA
2Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, EDİRNE

Özet

Non toksik guatr etyolojisinde guatrojenlerin yanında, TGI'nin ve tiroid otoantikorlarının da rolü bulunmaktadır. Nontoksik guatrlı hastaların bir çoğunun, lenfositik tirioditis'den ayrılan otoimmün tiroid hastalıklarının bir varyantına sahip oldukları yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.

Bu amaçla, 1986-1987 yıllarında GATA ve As. Tıp. Fak. Genel Cerrahi Kliniğinde yatan Diffüz, Nodüler ve Multinodüler nontoksik guatrlı 29 hasta ile 12 normal kişi kontrol için araştırmaya alındı. Hastalara çift yada tek taraflı subtotal tiroidektomi, iki hastaya ise nodul ekstirpasyonu uygulandı. Hastaların Preop., P.O 1., 3. ve 6. aylarda tiroid hormonları ile TSH değerleri ölçüldü. Ameliyatta çıkarılan tiroid dokusunda lenfosit infiltrasyonun derecesi ve hasta serumlarında tiroid otoantikorları arandı. Hasta ve kontrol grupları devrelerine göre tiroid fonksiyonları ve TSH değişimleri üzerine istatistiki olarak karşılaştırıldı.

Opere bulgularda TSH ve TT4'de yükselme T3 U'da düşme oldu. 13 hastada (%45) düşük, 7 hastada (%20.4) yüksek lenfosit yoğunluğu, 13 hastada (%40) TgAk, 5 hastada (%17) NsAk, 12 hastada (%40) NAk saptandı. Yüksek TSH seviyesi, hipotiroidililerin yanında, multinodüler guatrlı ve otoantikor bulunanlarda mevcuttu. Yüksek lenfosit yoğunluk gösterenler P.O. 3. ayda, hipotiroidililer ise hipotiroidi oluştuğunda tiroid replasman tedavisine alındı. Tedavi sonrası TSH ve tiroid parametrelerinin düzeldiği saptandı.

Böylece, Nontoksik guatr rezeksiyonundan sonra replasman tedavisinin, otoantikor saptanan ve yüksek lenfosit yoğunluğu bulunanlarda yapılması sonucuna vardık.