Dr. Cüneyt KÖKSOY1, Dr. Mehmet Ayhan KUZU1, Dr. Aslıhan Aydemir KÖKSOY2, Dr. Ediz DEMİRPENÇE3, Dr. İsmail CİNEL4, Dr. Mahmut KESENCİ1

1Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD
2Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji ABD
3Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya ABD
4 Ankara Numune Hastanesi Anesteziyoloji Bölümü, ANKARA

Özet

Amaç: Bu çalışmada superior mezenterik arter (SMA) üzerindeki oklüzyonu kaldırıldığında görülen hipotansiyonun gelişiminde reperfüzyon hasarının ve nitrik oksitin rolü araştırılmıştır.

Durum Değerlendirmesi: Damar cerrahisi girişimlerin en büyük tehlikelerinden biri arteryel oklüzyon kaldırıldığında gelişen arteryel kan basıncındaki ani düşüştür.

Yöntem: Yeni Zelanda tipi 33 adet erkek tavşanda uygulanan 60/120 dakikalıkSMA iskemi/reperfüzyonu süresince arteryel kan basıncı kaydedilerek, alınan kan örneklerinde nitrit düzeyi ölçüldü. Ayrıca deney sonunda çıkarılan barsak dokusunda mikrovasküler permeabilite yaş/doku ağırlık oranı ve lipit peroksidasyonu maiondialdehit konsantrasyonu ile değerlendirildi. Çalışma kontrol (n:11), SMA oklüzyon (n:9), nitrik oksit sentaz inhibitörü L-NAME (n:7), Katalaz (n;6) verilen gruplardan oluştu.

Çıkarımlar: SMA üzerinde oklüzyon kaldırıldığında ani ve belirgin bir arteryel hipotansiyon gelişti. Bu hipotansiyonun şiddeti doku hasarını artıran L-NAME ve azaltan katalaza karşın değişmedi. Deney süresi boyunca nitrit düzeylerinde belirgin bir değişiklik gözlenmedi.

Sonuçlar: Arterler üzerindeki oklüzyonun kaldırılması sırasında görülen hipotansiyon ile reperfüzyona bağlı olarak gelişen doku hasarı birbirlerinden bağımsız kavramlar olup nitrik oksitin bu sonuca katkısı saptanmamıştır.

Anahtar Kelimeler: Reperfüzyon hasarı, superior mezenterik arter, nitrik oksit, L-NAME, katalaz hipotansiyon