Selim Sözen1, Abdullah Böyük1, Mustafa Kısakürek1, Özgen Solmaz2, Mehmet Emin Mengücük1, Oktay Banlı1

1Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Genel Cerrahi, Elazığ, Türkiye
2Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Patoloji, Elazığ, Türkiye

Özet

Amaç: Bu çalışmada gastrointestinal stromal tümör nedeni ile tedavi edilen beş olgunun klinik bulguları ve tedavileri güncel literatür bilgileri eşliğinde değerlendirilmiştir.

Metod: Bu çalışmada 2008–2009 yılları arasında kliniğimizde takip ve tedavileri yapılan toplam beş olgumuzun verileri retrospektif olarak değerlendirilerek tartışılmıştır.

Bulgular: Ortalama yaşı 66.2 (58-73) olan 5 hasta (4'ü erkek ve 1'i kadın) rapor edildi. 4 hastada tümör mide, 1 hastada ince barsak yerleşimliydi. Semptomlar tipik değildi ve tümör büyüklüğü ile lokalizasyona bağlı olarak değişmekteydi. Tümör büyüklüğü 3 ile 10 cm (ortalama 5.6 cm) arasında değişiyordu. İmmünohistokimyasal olarak CD117 ve CD34 ekspresyonu %80 hastada pozitif olarak değerlendirildi. 1 hastada CD117 ve CD34 ekspresyonu negatifdi (%20). Histopatolojk sonuçları düşük risk grubundaki 1 hasta laporoskopik olarak rezeke edildi. Diğer hastalara açık cerrahi prosedür uygulandı. İnce barsak yerleşimli stromal tümörü olan bir hastada tümör ileumdaydı. İlgili segmente segmenter rezeksiyon uygulandı. Laparotomi esnasında genişlemiş perigastrik lenf nodülü saptanan hastada total gastrektomi ve perigastrik lenf nodülü diseksiyonu uygulandı. 12 adet perigastrik lenf nodülünün 5 tanesinde tümör metastazı saptandı. Postoperatif 6 aylık takip sonucunda tekrarlama ve metastaz görülmedi. Yüksek risk gurubundaki 2 hastada postoperatif olarak imatinib tedavisi başlandı.

Sonuç: Gastrointestinal stromal tümörün prognozu tümör çapı ve mitotik aktivitesine bağlıdır. İmatinib tedavisi ile birlikte cerrahi rezeksiyon en iyi tedavi şeklidir. Negatif cerrahi sınır ile yapılan rezeksiyon, primer ve metastatik olmayan tümörlerde temel küratif prosedürdür.

Anahtar Kelimeler: Gastrointestinal, stromal tümör, prognoz, immünohistokimya