Musa Dirlik, Mehmet Çağlıkülekçi, Hakan Canbaz, Bora Üstünsoy, Koray Öcal, Tahsin Çolak, Tamer Akça, Süha Aydın

Mersin Universitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD, MERSİN

Özet

Amaç: Safra yolu yaralanmalarına sebep olan risk faktörlerini, bu hastalara yaklaşım şeklini, tetkik, tedavi ve korunma yöntemleri hakkında bilinmesi gerekli prensipleri kendi olgularımızı geriye dönük olarak incelemeyi amaçladık.

Durum Değerlendirmesi: Safra yolu yaralanmaları ve darlıkları travma veya inflamasyon sonucu oluşan ciddi bir klinik problemdir. Günümüzde en sık laparoskopik kolesistektomi sonrası ortaya çıkmaktadır.

Yöntem: Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi kliniğinde Mart 1999 ile Ocak 2005 tarihleri arasında safra yolu yaralanması nedeni ile tedavi edilen 8 olgunun dosyası retrospektif olarak incelendi.

Bulgular: Kliniğimizde safra yolu yaralanması ve darlığı nedeniyle opere edilen sekiz olgunun tamamında; safra yolu yaralanması Laparoskopik Kolesistektomi sırasında oluşmuştur. Strasberg sınıflandırmasına göre oluşan yaralanmaların tipi üçünde Tip E1, diğerinde Tip D' dir. Üç olguda Roux-En-Y hepatikojejunostomi ile, bir olguda T tüp üzerinden onarım yapılmıştır. Postoperatif dönemde fark edilen 4 olguda; ana safra yolu yaralanması erken postoperatif dönemde (1-7. günler arasında) fark edilmiştir. Endoskopik Retrograd Kolanjiopankreatikografi, Magnetik Rezonans Kolanjiopankreatikografi tanı için kullanılan testler olmuştur. Safra yolu yaralanması nedeni ile ameliyat edilen olgulardan ikisi kaybedilmiştir. Safra fistülü gelişen bir olgunun fistülü spontan olarak kapanmıştır.

Sonuç: Safra yolu yaralanmaları cerrahi pratikte ciddi bir sorun olmaya devam etmektedir. Klinik çalışmamızda da görüleceği gibi; laparoskopik kolesistektomi safra yolu yaralanmasının en önemli nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Safra yolu yaralanması, Laparoskopik Kolesistektomi, Roux-En-Y epatikojejunostomi