Özet
Bu çalışmada Şubat 1990'da oluşturulan oksijen monitörizasyon protokolüne uygun olarak, Mart 1990-Kasım 1991 yılları arasında, Ankara Numune Hastanesi 6. Cerrahi Kliniğinde Cerrahi Yoğun Bakıma (CYB) alınan 30 kritik cerrahi hastada görülen hipoksik olaylar değerlendirildi. İzlenen 30 kritik cerrahi hastadan 8'inde (%26.6) hipoksemi saptanmadı (Grup 1). Hipoksik atak saptanan 22 hastadan (%73.3) 9'unda (%40.9) oksijen tüketiminin oksijen dağılımından (DO2 bağımsız olduğu (Grup 2-A), 13'ünde (%59) ise VO2 de patolojik dağılım-bağımlılığı (Supply-Dependency) olduğu gözlendi (Grup 2-B). Hipoksemi takibi 4 hastada sadece arteriel kan gazı analizi ile, 26 hastada ise kan gazları ile birlikte DO2 , VO2 oksijen ekstraksiyon oranı (VO2 /DO2 , mikst venöz oksijen satürasyonu (SVO2 ölçülerek yapıldı. Grup 2-B'ye ait 11 hastada Adult Respiratory Distress Sendromu (ARDS) tanısı nedeniyle mekanik ventilasyon uygulandı. Grup 2-B'deki hastalarda ortak etiolojik faktörler ARDS veya sepsis olarak belirlendi. CYB'da ortalama kalış süresi Grup 1'de 1.7 gün, Grup 2-A'da 4.5 gün ve Grup 2-B'de ise 7.8 gün olarak belirlendi. Yaşama oranları ise Grup 1'de %100,Grup 2-A'da %77, Grup 2-B'de %7.6 olarak saptandı. Bu makalede CYB'ların ortak sorunu olan akut hipoksik olaylar sonrasında gelişebilecek VO2 dağılım-bağımlılığının yüksek mortalite riski nedeniyle prognozu direkt olarak etkilediği ortaya konmuştur. Çalışmanın amacı, oksijen transport parametrelerinin yoğun monitörizasyonu ile hipoksi ve doku seviyesinde anaerobik metabolizmanın, diğer bir deyimle VO2 dağılım-bağımlılığı durumunun erken tanınması ile etkin tedavi planlarının erkenden yapılabilmesini vurgulamaktır.