Özet
Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser olmasına rağmen, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2003’teki tümör sınıflandırmasında farklı bir antite olarak tanımlanan memenin primer nöroendokrin karsinomu; oldukça nadir görülür. Henüz iyi tanınmamış ve üzerine çalışılmamış olan bu antite, invaziv duktal karsinomadan daha agresif bir seyir göstermektedir. Metastatik meme nöroendokrin tümörleri, daha yaygın olduğundan ve tedavi stratejileri farklı olduğundan preoperatif ayırıcı tanı önemlidir. Temel tanı yöntemi patolojik incelemedir. Mikroskopide nöroendokrin patern saptanırsa immünohistokimyasal olarak nöroendokrin markerlar çalışılmalıdır. Senkron tümörler ve postoperatif dönemde gelişebilecek metakron tümörler yönünden uyanık olunmalıdır. Çünkü genel nüfus ile karşılaştırıldığında nöroendokrin tümörlü hastalarda senkron ve metakron kanserlerin insidansı daha yüksektir. Kliniğimize memede kitle şikayeti ile başvuran, invaziv meme kanseri düşünülerek opere edilen ve patolojik inceleme ve immünohistokimyasal yöntemler sonucunda memenin primer nöroendokrin karsinomu saptanan 73 yaşındaki bir hastayı sunuyoruz. Daha ileri değerlendirmeler ile herhangi bir senkron veya metakron tümör tespit edilmedi.


