Özet
Giriş ve Amaç
Son yıllarda özefagogastroduodenoskopi (ÖGD)’nin yaygın olarak kullanılması ile birlikte üst gastrointestinal sistem poliplerine daha sık rastlanmaktadır. Gastrik poliplerin çoğu asemptomatik olmakla birlikte, malignite potansiyeli taşıdıkları için önemlidir ve tedavi edilmezse gastrik kanser gelişebilir.
Gereç ve Yöntem
Ocak 2013-Haziran 2016 tarihleri arasında herhangi bir nedenle Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ÖGD yapılan 12,563 hasta retrospektif olarak kayıt edildi. Histopatolojik olarak kanıtlanmış en az bir polibi bulunan hastalar çalışmaya dahil edildi.
Bulgular
Kliniğimizde son 3,5 yılda yapılan 12,563 üst gastrointestinal sistem endoskopisi incelenmiş olup 353 (%2,8)’ünde polipoid lezyon saptanmıştır. Ortalama yaş 56,3 ± 12,8 18-85 yaş) idi ve hastaların 241(%68,3)’i kadın, 112 (%31,7)’si erkekti. Endoskopik incelemede poliplerin çoğu antrumda (%50,1) ve 1 cm’nin altında (69,5%) idi. Patoloji değerlendirmesinde en sık hiperplastik polip (HP) (n= 151, %42,8) ve fundik gasttrik polip (FGP) (n= 51, %14,4) saptandı. 298 hastada polip dışı gastrik mukoza değerlendirilmesinde olguların %34,9 unda H. pylori pozitifliği, %19,4’ünde intestinal metaplazi ve %11,4’ünde ise atrofik gastrik saptandı.
Sonuç
Üst gastrointestinal sistem poliplerine özgü bir semptom olmaması nedeniyle genellikle tesadüfi olarak saptanırlar. Malign dönüşüm potansiyeli var olduğundan saptandıkları zaman polipektomi yapılması gerekmektedir.